Pratik Bilgiler
Buji'nin görevi
Bobin tarafından oluşturulan yüksek gerilimi yanma odasına iletmek ve yoğunlaşmış yakıt hava karışımını elektrik kıvılcımı yoluyla elektrodlar arasında ateşlemek.Bujinin iyi çalışmasını sağlayan en önemli unsur kıvılcım boyudur.
Motor ve Buji
Bujideki tırnak aralığı ideal konumunda değilse,buji yeni olsa bile yakıt-hava karışımı iyi ateşlenmez.Buna bağlı olarak da motorun yanma odasındaki patlama zayıflar ve motorun gücü azalır.Araçtaki yakıtın çoğu yanmadan egzosdan çıkar ve yakıt sarfiyatı artar.
Hava filtresine bakın
Kış mevsimi önceden hava filtresini kontrol etmek,temizlemek veya kullanılmayacak durumdaysa değiştirmek gerekir.
Üzerinde yağ birikintisi varsa
Motordaki yanma odasına fazla yağ girmesi sonucu oluşur.Bunun sonucunda kıvılcım olması gerekenden daha az gerçekleşir.Otomobilin performansı düşer,yakıt tüketimi artar.Bu gibi durumlarda motor revizyondan geçirilmelidir.
Üzerinde Kurum Oluşmuşsa
Karbüratör ve enjeksiyon ayarında bozukluk oluşmuş demektir.Bu gibi durumlarda motorda ateşleme kesikliği olur ve soğuk havalarda araç zor çalışır.Çözüm için hava filtresinin kontrol edilmesi,karbüratör ve enjeksiyon ayarının yapılması gerekir.
Buji nasıl çalışır
Merkez elektrottan toprak elektrota atlayan kıvılcım,çevresindeki yakıt-hava karışımının yanma işlemini başlatır
Ne zaman değiştirilmeli
Aracınız normalin üzerinde yakıt tüketiyorsa,Motorunuzda ateşleme kaçağı olduğunda,Motorunuzun performansında azalma olduğunda.
Ne zaman kontrol edilmeli
Motorunuzun avans ayarını yaptırdığınızda,Motor testi yaptırdığınızda,İkinci el bir araç satın aldığınızda.
|
Otomatik Şanzıman
Vites hangi konumda olursa olsun, aracı durdurduğunuzda frene basınız ve ayağınızı gaz pedalından çekiniz.
Vitesi değiştirdiğinizde vitesin yeni konumunu mutlaka gösterge paneli üzerindeki vites konum göstergesinden kontrol ediniz.
Not: Vites konumları modelden modele değişebilmektedir. Şöyle ki;
1 : Bazı modellerde bulunmayabilir
2 : L
D4 : O/D (Gösterge panelindeki O/D ışığı yanmıyorken)
P veya N konumunda araç marş basar
PARK KONUMU (P)
Park konumu, şanzumanı mekanik olarak kilitlediği için, aracınızı, freni kullanarak tamamen durdurduğunuz zaman bu konumu kullanınız. Motoru durdururken yada çalıştırırken de park konumunu kullanınız. (Vites P veya N konumunda olmadan bazı yeni modellerde kontak anahtarı çıkmaz)
GERİ VİTES KONUMU (R)
Şanzumanı geri vitese takmadan önce freni kullanarak aracınızı tamamen durdurunuz
BOŞ KONUMU (N)
Boş konumunu motor kendiliğinden durduğunda aracı yeniden çalıştırmak için yada kısa bir süre rölantide çalıştırmak gerektiğinde kullanınız.
SÜRÜŞ (D4) KONUMU
Normal sürüş için bu konumu kullanınız
SÜRÜŞ (D3) KONUMU
Bu konum şanzumanın ilk üç dişliyi kullanmasını sağlar, çabuk hızlanma ve rampa inerken motor freni sağlamak için kullanılır. D3-D4 konumu olmayan araçlar, vites D konumunda iken Over Drive devreye sokulduğunda D3 konumuna gelir. Over Drive devrede değilken vites D4 konumuna gelir.
İKİNCİ (2) KONUM
Bu konum şanzumanın 2.viteste kilitlenmesini sağlar, böylece rampa inerken daha fazla motor freni sağlar. Bu konumu kaygan yüzeyde yada karda kalkış yaparken kullanınız, patinajı önlemeye yardımcı olur.
BİRİNCİ (1) KONUM
Bu konum şanzumanı birinci viteste kilitleyerek dik bir rampadan inerken daha fazla motor freni yapmanızı sağlar.
|
Lastikle İlgili
Güvenli bir kullanım için; lastikleriniz uygun tip ve ebatta, yeterli diş derinliğinde, yeterli hava basıncında olmalıdır.Lastiklerinizin genel durumunu hergün gözle, hava basınçlarını da her ay kontrol etmenizi tavsiye ediyoruz
Düşük hava basıncıyla kullanılan lastik aşağıdaki durumlara yol açar:
Düzgün olmayan aşınma
Zayıf yol tutuşu
Yakıt tüketiminin artması
Yüksek hava basıncıyla kullanılan lastik aşağıdaki durumlara yol açar:
Sürüş konforunda azalma
Düzgün olmayan aşınma
Lastik hava basınçlarını, lastikler soğukken ölçmeye dikkat ediniz.
Lastiklerdeki aşırı aşınma ıslak yolda aracın çekişinin düşmesine neden olur. Aşınma şu şekilde kontrol edilir;
Aracınızın lastik dişlerinde, aşınma seviyesini gösteren özel işaretler vardır.
İşaretler görünür hale geldiğinde, lastikleri 1.6 mm'den daha az bir diş derinliği kaldığını gösterir. Eğer lastiğinizin üzerinde üç veya daha fazla bölgede bu işaretlerin diş derinliği ile aynı seviyede olduğunu görürseniz, lastiğinizi değiştirmenizi tavsiye ederiz
Islak Zeminde Kayma Durumu (Aqua Planning)
Lastikle yol düzeyi arasında su tabakası varsa, ıslak zeminde kayma meydana gelebilir. Bu durum aracın yol tutuşunun azalmasına ve hem frenlemede, hemde direksiyon hakimiyetinde tehlikeli durumlara yol açar.
Lastikte İstenmeyen Esneme Durumu
Bu durum genellikle aracın, düşük hava basınçlı lastikler ile yüksek hızda kullanıldığı zaman meydana gelir ve lastikler aşırı ısınmaya, istenmeyen esnemeye ve direksiyon hakimiyetinin azalmasına yol açar.
|
Kış Hazırlığı
Kışa hazırlıksız yakalanmamak için mutlaka püf noktalarına dikkat edin ve aracınızı iyi bir kontrolden geçirin.
Aşırı soğuk, kar ve buz, sürüşü çok tehlikeli hale sokabiliyor. Herhangi bir zamanda sürücünün başına geldiğinde sorun olmayan bir olumsuzluk, kış şartlarında ölümcül olabiliyor.
Bu sebeple, koruyucu kış bakımı büyük önem taşıyor. Karlı kış şartlarında hasar ve yaralanmalı kazalardan korunmanın en iyi yolunun, 'mecbur kalmadıkça taşıt kullanmamak' olduğu bildiriliyor.
Uzmanlar, bakımlı bir araçla kış şartlarında sürüşün çok zevkli olduğunu belirterek, en iyi planlama kılavuzunun, aracın kataloğu olduğunu bildiriyor. Uzmanlar, "Kataloğu okuyarak, imalatçının önerilerine ve servis takvimine uyunuz. Kışın hızlı araç kullanmayınız. Kötü havalarda mümkünse yola biraz daha erken çıkınız" önerisinde bulunuyor.
Uzmanlar, sürücülerin kışa girmeden önce alması gereken bazı önemli tedbirleri şöyle sıralıyor:
Normalde çok iyi çalışmayan bir motorun, kötü hava şartlarında çok daha zor çalıştığını veya hiç çalışmayabileceğini vurgulayan uzmanlar, motorun zor ilk hareket, bozuk rölanti ve avans ayarı, stop etme, düşük güç gibi sürüş problemleri varsa, iyi bir serviste ayarlattırılmasını öneriyor. Uzmanlar, yakıt sistemindeki nemin donmasını önlemek için, depoya ayda bir kez bir şişe buz önleyici katık eklenmesi gerektiğini ifade ederek, "Yakıt deponuzu yarıdan fazla dolu tutun. Dolu tutulan yakıt deposu, borulardaki donmayı önleyecektir" diyorlar. Uzmanlar, motorun yağını ve yağ filtresinin de katalogda belirtilen sürelerde (genellikle her 5 bin-10 bin kilometrede bir) değiştirilmesi gereğine dikkat çekiyor.
Soğutma sisteminin, iki yılda bir tamamen boşaltılıp yıkanarak tekrar doldurulması gerektiğini kaydeden uzmanlar, motor tamamen soğumadan radyatör kapağının açılmaması gerektiğini bildiriyor. Uzmanların bir diğer tavsiyesi de, termostatın çalışıp çalışmadığı, kayışların, kelepçelerin ve hortumların sıkılık ve durumlarının kontrol edilmesi veya ettirilmesi yönünde.
Aküye dikkat
lk harekete geçme zorluklarına karşı ateşleme sisteminin kontrol ettirilmesi gerektiğini belirten uzmanlar, cam sileceklerinin ve camların da temiz tutulması konusunda uyarıyor. Uzmanlar, aşınmış, sertleşmiş sileceklerin değiştirilmesi gerektiğini vurguluyor. Aküleri kışın oldukça zor bir görevin beklediğini hatırlatan uzmanlar, soğuk motoru çevirmek için çok daha fazla enerji gerektiğine dikkat çekerek, "Kışa girmeden önce akünüzü kontrol ettiriniz. Zayıfsa şarj ettiriniz veya eski ise değiştiriniz. Sizin yapabilecekleriniz, kutupları ve kablo başlarını tel fırça ile fırçalamak, tüm yüzeyleri temizlemek, bağlantıları sıkmak olabilir. Eğer kapakları açılıyorsa, akünün içerisindeki sıvı seviyesini kontrol edebilir, eksikse saf su ekleyebilirsiniz. Akü yüzeyindeki artıklara dokunmayınız, akü ile çalışırken gözlük ve lastik eldiven giyiniz" diyorlar.
Sıkı kontrol
Uzmanlara göre, tüm lambaların kontrol edilmesi ve çalıştıklarından emin olunması gerekiyor. Lambaların üzerini kaplayan yol kirlerinin ıslak bezle temizlenmesi gerektiğini söyleyen uzmanlar, görüş azaldığında mutlaka farların yakılmasını öneriyor.
Kaçaklara karşı egzoz sisteminin kontrol ettirilmesi gereğine işaret eden uzmanlar, gövde ve döşemede küçük delikler olup olmadığının kontrol edilmesi gerektiğini bildiriyor. Uzmanlar, aracın kapalı garajda çalıştırılarak ısıtılması durumunda, egzoz dumanının ölümcül olabileceği uyarısında bulunuyor.
Uzmanlar, lastik dişlerinin durumunun kontrol edilmesi gerektiğini de ifade ederek, aşınmış lastiklerin kışın kullanılmasının büyük sorunlar açabileceğini kaydediyor. Lastik basınçlarının ayda bir (soğukken) kontrol edilmesi gerektiğini de hatırlatan uzmanlar, frenlerin bir tarafa çekmesinin, tehlikeli kaymalara sebep olabileceğini de belirtiyor.
|
Karda Sürüş
Tüm sürücülerin korkulu rüyası olan kar ve buzlanmaya karşı yapılması gerekenler o kadar da zor değil.
Hemen hemen tüm sürücülerin korkulu rüyası haline gelen kar ve buzlanmaya karşı güvenli sürüş için yapılması gerekenleri yeterince biliyor musunuz? Kötü hava şartlarında güvenli sürüş için, sürüş tekniğinin yanında, araçta bulundurulması gereken malzemeler de önemli rol oynuyor. Bu arada karlı ve buzlu havada trafiğe çıkacak sürücülerin sürüş stilini yol ve hava şartlarına uydurmk ve her zamankinden daha dikkatli araç kullanmak büyük önem taşıyor.
Sürüş teknikleri
Bir kazadan kaçınmanın en iyi yolu önceden tahmin etmektir. Bu nedenle önünüzdeki araçla aranızdaki takip mesafesini normalin iki katına çıkarın. Manuel şanzımanlı araç kullananlar debriyaj pedalını dikkatli kullanmalı, pedalı sertçe bırakmamalı. Otomatik şanzımanlı araç kullananlarsa hızlanmalarda asla gaz pedalına sonuna kadar basmamalı.
Buzlu ya da karla kaplı bir yokuş inerken mümkün olduğunca motorun frenleme gücünden faydalanılmalı, belirli aralıklarla fren pedalına hafifçe basılmalı.
Cam ve silecek süpürgeleri arasına karton koyarak soğuk gecelerde sileceklerin donup cama yapışmasını önlemeye çalışın.
Camlar buğulandığında ise yan camlardan birini hafifçe aralayın, havalandırmayı en sıcak konuma getirin, fanı en yüksek hıza getirip ön cama yönlendirin.
Sağlam bir çekme halatı, takoz, yedek ampuller, eldiven ve sizi sıcak tutacak yedek giysiler acil durumlardan kurtulmanızı kolaylaştıracaktır.
Öndeki aracın izinden giderek patinaj riskini azaltabilirsiniz.
Kar küreği, buz kazıyıcısı ve buğu çözücü spreyler otomobilini açık havaya park eden sürücüler için en gerekli ekipmanlar arasında yer alıyor.
Yolda kaldığınızda açlığınız bastıracak ve enerji verecek bir paket çikolata da otomobilde bulunmalı.
|
Dış Bakım
Aracınızı düzenli olarak yıkamanız ve cilalamanız otomobilinizin YENİ görünmesini sağlayacaktır. Toz ve kir boyanın çizilmesine neden olur, ağaçlardan dökülen serpintiler ve kuş dışkıları doya üzerinde kalıcı hasarlara yol açabilir.
Aracınızı gölge bir ortamda yıkamanızı tavsiye ediyoruz. Eğer aracınızı güneşin altına park ettiyseniz, gölgeye çekiniz ve boyanın parlaklığını yitirmesini önlemek için, aracınızı yıkamaya başlamadan önce dış gövdenin soğumasını bekleyiniz.
Boyanın en üst katmanında cila bulunur ve boyayı, güneşin, hava kirliliğinin ve benzeri durumların etkilerinden korur. Bundan dolayı, aracınızı yeni iken cilalamanız önerilir.
Aracınızı yaz mevsiminde cilalarken, boya üzerinde lekeler oluşmasını önlemek için cilayı dış gövdenin soğumasının ardından gölge bir yerde sürmeniz tavsiye edilir.
Camların içini ve dışını silmek için 1'e 10 oranında sirke-su karışımı kullanabilirsiniz. Bu camların iç kısmında meydana gelen buğuyu önleyecektir. (Arka cam rezistansı camın içerisine yerleştirilmiştir. Camı temizlerken çok bastırmayınız ve yatay yönde siliniz)
Kış mevsiminde yollarda kullanılan aşındırıcı maddeler tuz içerdiği için paslanmaya yol açabilirler. Aracınızın alt kısmını temizlemek için yüksek basınçlı su kullanmanızı tavsiye ederiz. Bu işlemi, nemli iklime sahip ve havası tuzlu olan bölgelerde de uygulamak iyi bir yöntemdir.
|
Klima Hakkında
Klimanın doğru kullanılması, aracın iç ortam konforunu arttırır ve dört mevsimde camların buğulanmaması sayesinde güvenli araç kullanımını sağlar.
Güneşte arabanızı park ettiğinizde, aracın içi fazla ısınır. Hızlı bir şekilde soğutabilmek için aşağıdaki işlemleri yapınız.
- Sıcaklık ayarını en soğuk konuma alınız
- Fanı en yüksek hızına alınız
- Pencereleri bir miktar açınız
- Hava kanalını ön göğüs konumuna getiriniz ve dış hava konumuna alınız
Klima, havayı soğuturken nemide alır. Isıtıcıyla birlikte kullanıldığındai çeriyi sıcak ve kuru hale getirir.
- Ön göğüs ve zemin kanalları konumunu seçiniz ve Dış hava konumuna alınız
- Isınmış ve soğutulmuş hava karışımını istediğiniz sıcaklığı verecek şekilde sıcaklık ayarını yapınız
- Dışarıdaki hava sıcaklığı 0 °C üzerinde olduğu takdirde bu ayar tüm sürüş koşulları için uygundur
İç ve dış hava sıcaklıkları arasındaki farklılık camların içinde buğulanmaya neden olabilir. Tüm mevsimlerde camların iç tarafında buğulanmanyı çözmek için;
- Buğu kanalları konumunu seçiniz ve dış hava konumuna alınız
- Buğu çözücü kanallarından gelen havayı sıcak konuma ayarlayınız
Soğuk havalarda park edilmiş araçta oluşan dıştaki donmayı, aracın ön ve yan camlarında oluşan buzlanmayı çözmek için;
- Buğu kanalları konumunu seçiniz ve Dış hava konumuna alınız.
- Fan ve sıcaklık ayarlarını en yüksek konuma getiriniz
Klimadan Gelen Beyaz Duman
Bu, nemden kaynaklanmaktadır. Klimada herhangi bir arıza olduğunu göstermez ve aşağıdaki durumlarda oluşabilir.
- İç ve Dış ortam arasındaki sıcaklık farkının fazla olmasında
- Yoğun yağmur (sağanak) sırasında
- Dışarıdan hava alındığında
|
ABS Hakkında
ABS, kullanıldığı taşıtın kararlılığını, manevra ve durma yeteneğini artırabilen bir fren sistemidir. Dört-tekerlek ABS, tekerlek kilitlenmesini önleyerek, sürücülere acil frenleme durumlarında kararlılık ve yön kontrolü sağlamaktadır. İlk kez 1936 yılında Almanya'da geliştirilen ve patenti alınan ABS, Almanca "antiblockiersystem." teriminden kısaltılmıştır ve İngilizcesi de benzer anlamdaki Anti-lock Brake System dir. ABS, her tekerleğin yakınında dönme hızını algılayarak tekerleklerin çekiş kaybettiği ve kilitlenmek üzere olduğunu algılayan sensörlere sahiptir. Elektronik kontrol ünitesi (ECU- Electronic Kontrol Unit) bu sinyalleri değerlendirerek, fren basıncını değiştirmek yoluyla tekerlek kilitlenmesini önleyen hidrolik kontrol ünitesine (HCU- Hydraulic Kontrol Unit) komutlar gönderir.
ABS nasıl çalışır?
Sürücü dört-tekerlek ABS 'li bir taşıtın fren pedalına sertçe bastığında, sistem otomatik olarak fren basıncını dört tekerlekte düzenleyerek, tekerlek kilitlenmesini önlemek üzere her tekerleğin fren basıncını bağımsız olarak ayarlar. ABS, frenleri saniyede 18 defa kadar pompalayarak, sürücülere belirli ölçüde yönlendirme yeteneği kazandırmaktadır.
Dört tekerlek ve iki arka tekerlek ABS'lerin farkı
Dört-tekerlek ABS, acil durma koşullarında taşıt kararlılık ve geliştirilmiş manevra yeteneğini sürdürmek için tasarlanmıştır. Dört-tekerlek ABS donatılmış bir taşıtta frenleme sistemi, dört tekerleğin her birinde tekerlek kilitlenmesini önleyerek, sürücüye geliştirilmiş yönlendirme kontrolü sağlamak için frenleme basıncını düzenler.
Arka-tekerlek ABS ise, daha çok kamyonet, minibüs ve spor taşıtlarda görülmekte ve sadece arka tekerleklerin tekerlek kilitlenmesini önlemek için kullanılmaktadır. Bu sistem sürücüye doğrultu kararlılığını sürdürmek ve taşıtın arkasının yanlara kaymasını önlemekte yardımcı olmaktadır. Arka-tekerlek ABS sistemlerinde ön tekerleklerin hâlâ tıpkı geleneksel frenlerdeki gibi kilitlenme eğilimi vardır. Eğer kilitlenme olursa, sürücü fren pedal basıncını ön tekerleklerin tekrar dönmeye başlamasına yetecek kadar azaltmalıdır. Böylece sürücü taşıtı yönlendirebilir.
ABS'nin çalıştığı nasıl anlaşılır
ABS'lerin çoğunda sistemin etkin hale gelmesi sürücü tarafından anlaşılabilmektedir. Sürücü mekanik bir ses duyar ve bazı basınç dalgalanmalarını veya fren pedalının sertliğinin daha da arttığını hisseder. Gürültü işitildiğinde veya basınç dalgalanmaları hissedildiğinde, ayağın fren pedalında tutulması önemlidir. Sert basınç uygulamasına devam edilmelidir.
ABS ile yapılması ve yapılmaması gerekenler
Uygun kullanılması halinde dört-tekerlek ABS güvenli ve etkin bir frenleme sistemidir. Maksimum güvenlik ve sistemin tüm avantajlarından yararlanmaları için, sürücülerin ABS sistemlerinin nasıl çalıştığını doğru olarak bilmeleri ve uygulamaları gerekmektedir. Bu kurallar aşağıda sıralanmıştır
Ayağınızı frenin üzerinde tutun
Yönlendirme yaparken dört-tekerlek ABS'nin uygun çalışmasını sürdürmek için fren üzerinde sert ve sürekli basıncı koruyun. Fren pedalı salınımlar yaparken bile freni pompalamaktan kaçının. Ancak, arka-tekerlek ABS ile donatılmış taşıtlarda, ön tekerleklerin geleneksel frenler gibi kilitlenme eğilimi vardır. Eğer kilitlenme olursa, sürücü taşıtı yönlendirebilmek için, fren pedal basıncını ön tekerleklerin tekrar dönmeye başlamasına yetecek kadar azaltmalıdır. Durmak için yeterli mesafe bırakın
İyi koşullarda öndeki taşıtlar üç saniye, kötü koşullarda daha fazla süre geriden takip edilmelidir.
ABS ile sürüş pratiği yapın
ABS çalışırken meydana gelen basınç dalgalanmalarının nasıl hissedildiğini öğrenin. Acil frenleme yapmak için boş alanlar ve park yerleri uygun olabilir.
Aracın kullanım kataloğuna bakın
ABS ile ilgili ilave sürüş bilgileri için aracın kataloğuna bakmayı ihmal etmeyin.
ABS'li taşıtı çılgınca kullanmayın
ABS'li taşıt size virajları hızlı dönme, şeritleri ani değiştirme veya ani manevralar yapma hakkı vermez. Bu tür davranışlar ne uygun ne de güvenlidir.
Frenleri pompalamayın
Dört tekerlek ABS'li taşıtlarda freni pompalamak, sistemi açıp kapatmaktadır. ABS frenleri sizin yerinize otomatik ve çok daha hızlı oranda pompalamakta ve iyi yön kontrolü sağlamaktadır.
Direksiyonu unutmayın
Dört tekerlek ABS, acil frenleme durumunda sürücünün yön kontrolü yapmasını sağlar. Yönlendirme sırasında taşıt tam olarak duruncaya kadar, ayağınızı fren pedalına sertçe basılı olarak tutun. Ayağınızı fren pedalından ayırmayın zira bu ABS'yi ayırır. ABS ile frenleme sırasında yönlendirme yeteneğiniz olsa bile, taşıtınız kaygan yolda kuru yoldaki kadar keskin dönemeyebilir. Arka-tekerlek ABS'li taşıt kullanan sürücüler dikkatli ve sertçe fren yapmalı ve tekerleklerin kilitlenmeye başladığını hissettiklerinde, basıncı bir miktar azaltmalıdırlar.
Mekanik gürültüler ve/veya küçük pedal titreşimlerinden paniklemeyin
ABS-donatılmış taşıtla fren yaparken meydana gelen mekanik gürültüler ve/veya küçük pedal titreşimlerinden paniklemeyin. Bu koşullar normaldir ve sürücünün ABS'nin çalıştığını anlamasını sağlar.
ABS genellikle geleneksel frenlerden daha çabuk durdurur ancak, fizik kanunlarını değiştiremez
ABS genellikle ıslak yüzeylerde ve buzlu veya sertleşmiş kar kaplı yollarda iyi frenleme sağlayabilmektedir. Her ne kadar genellikle geleneksel sistemlerdeki sert frenlemede karşılaşılan tehlikeli tekerlek kilitlenmesi kadar olmasa da, kumlu çakıllı yollarda veya yeni yağmış kardaki frenlemede durma süreleri daha uzun olabilir
|
ASR Hakkında
ASR (Acceleration Slip Regulation - ivme kayması kontrolü) sistemi, frenler ve motor yönetim sistemini birlikte kontrol ederek, tahrik tekerleğinin çekiş yeteneği kaybolduğunda bu durumu algılayarak tekerlek hareketini yavaşlatmakta ve kaymalarını önleyerek, sürücüye yanal ve uzunlamasına dinamik kontrol yeteneği sağlamaktadır. Bu özellik, özellikle çekiş yeteneğinin azaldığı kumlu, karlı, yağmurlu yol koşullarında yararlı olmaktadır.
Sistem, yol yüzeyinin durumuna göre veya performansın fonksiyonu olarak en uygun sürüş kontrolünü sağlamaktadır.
Hangisi olursa olsun, sistem motor tarafından gönderilen torku azaltmak yoluyla devreye girer veya ABS ile koordineli olarak her bir tekerleği bağımsız olarak frenler.
Çekiş kontrolü de ABS gibi modern taşıtlar için önemli bir güvenlik özelliği haline gelmektedir. Ancak yeteneklerinden tam olarak yararlanmak için, geleneksel sürüş stillerinden buna bilinçli bir geçiş yapmak gerekmektedir. Çekiş kontrol yeteneği olan bir taşıta sahipseniz, ABS'de olduğu gibi sistemin karakteristiklerini öğrenmek için güvenli bir alan bularak test sürüşleri yapın. İlave sürüş bilgileri için aracın kataloğunu okumayı da ihmal etmeyin.
ASR tipleri
Sınırlı kaymalı diferansiyel
Bu sistem, herhangi bir durum için en iyi çekişi sağlayacak motor torkunu transfer eden sistemdir. Elektronik olmayan bu sistem, genellikle yeni çekiş kontrol sistemleri kadar iyi görev yapamamaktadır. Modern sınırlı kaymalı (limited-slip) diferansiyeller gücü kayma başlamadan hemen önce iyi durumdaki tekerleğe transfer yeteneğine sahiptir, ancak, her iki tekerlek kaygan zeminde ise, sistem etkisiz hale gelmektedir.
Fren sistemi çekiş kontrolü
Bu sistem tıpkı ABS'nin tersi gibi görev yapar. Bu tip sistem bazı sensörler ve elemanlar kullanarak ABS'nin uyguladığı gibi frenleme yaparak tekerleklerin boşa dönmesini önlemektedir. Her tekerlek bağımsız olarak kontrol edilir ve bu çeşitli kayganlıktaki zeminler için mükemmel bir düzenleme sağlar. Genellikle pahalı olmayan ve oldukça etkili olan bu sistem, düşük hız kayması için tasarlanmaktadır. Sistem fren sistemini kullandığından, yüksek hız kaymasında çok fazla sürtünme ve ısı çıkışı olmakta ve fren sistemi elemanları hasar verebilmektedir.
Aktarma organları çekiş kontrolü
Bu sistem, herhangi bir hızda kayan tekerlek veya tekerleklere gönderilen gücü geciktirmektedir. Fren sistemi çekiş kontrolü gibi aynı ABS-tipi sensörler kullanan bu sistem, şu dört işlemi uygulayan bir işlemciye sahiptir: (a) gaz kesme, böylece ekonomi sağlanmaktadır; (b) yakıt beslemesini kesme; (c) ateşleme avansını azaltma; veya (d) silindirleri kapatma. En gelişmiş aktarma organları çekiş kontrol sistemleri bunların tümünü yapmakta, bunlara ek olarak gaz pedalını sürücünün ayağına doğru iterek çalıştığı konusunda sürücüyü uyarmaktadır. Sistem tüm kaygan zeminlerde gücü kestiğinden, kaymanın arzu edildiği koşullarda sistemi kapatmak için bir düğme bulunmaktadır.
|
Motor Hararet Yaparsa
Aracınız soğutma suyu eksikliği yada mekanik bir arızadan dolayı hararet yapabilir. Motor hararet yapmışken aracı kullanmaya devam ederseniz, motorda ciddi hasarların meyda gelmesine yol açabilirsiniz...
Kaputun altından buhar yada su fışkırıyorsa ve soğutma fanı çalışmıyorsa:
Motoru durdurunuz
Kaputu açmayınız, su yada buhar çıkışı durana kadar bekleyiniz
Soğutma suyu sisteminde gözle görülür bir kaçak olup olmadığını kontrol ediniz. Herşey hala çok sıcaktır, bu yüzden son derece dikkatli olunuz.
Eğer gözle görülür bir kaçak yoksa radyatör yedek deposundaki su seviyesini kontrol ediniz. Seviye MIN işaretinin altında ise, depoya MIN ve MAX İşaretlerinin ortasınak kadar soğutma suyu ekleyiniz.
Eğer Depoda hiç soğutma suyu yoksa, radyatörede soğutma suyu eklemeniz gerekmektedir
DİKKAT!!! Radyatör kapağını açmadan önce mutlaka motorun ve radyatörün soğumasını bekleyiniz. Aksi takdirde soğutma suyu üstünüze fışkırarak ciddi şekilde yaralanmanıza yol açabilir.
Motoru çalıştırınız ve kullanıcı el kitabına uygun olarak soğutma suyu ekleyiniz.
Kaputun altından buhar yada su fışkırmıyorsa ve soğutma fanı çalışıyorsa:
Buhar veya su görmezseniz, motoru çalışır durumda bırakarak, hararet göstergesini gözleyiniz. Eğer hararetin nedeni aşırı yük ise, motor kısa bir süre sonra soğumaya başlayacaktır. Eğer soğumaya başlarsa, hararet göstergesi orta seviyelere inene kadar bekleyin ve daha sonra aracınızı kullanmaya devam edin.
|
Antifirizle İlgili
Kış aylarının en önemli koruyucusu olan antifrizlerle ilgili yeterince bilgi sahibi misiniz?
Kış aylarında otomobiller için son derece önemli bir koruyucu olan antifriz, bilinenin aksine sadece kış mevsiminde değil 4 mevsim kullanılabiliyor.
Ünlü bir motor yağı firmasının internet sitesinde yer alan habere göre, kış aylarında otomobiller için son derece önemli bir koruyucu olan antifriz, bilinenin aksine sadece kış mevsiminde değil, 4 mevsim kullanılabiliyor. Antifrizin 4 mevsim kullanılabilmesinin nedeni ise içeriğindeki katıklarla aynı zamanda metal ve alaşımlarını paslanma ve aşınmaya karşı koruması ve kışın donmayı önlediği gibi, yazın da harareti önlemesi.
Donma noktasına dikkat
"Ne kadar çok antifriz kullanırsam o kadar çok koruma sağlarım" düşüncesi de yanlış. Donma noktası -12 derece olan saf antifriz, su ile karıştırıldığında donma noktası -65 dereceye kadar düşüyor. Ancak antifriz + su karışımında antifriz oranı arttıkça donma noktası bir dereceye kadar düşüyor, daha sonra tekrar yükseliyor. Bu nedenle doğru miktarda su ile karıştırılması önemli. Su oranı yüzde 70'i aşarsa donma yüzde 30'un altına düşüyor ve hararet tehlikesi başgösterir.
Türkiye iklim koşullarında maksimum koruma için yüzde 33 ila yüzde 50 arasında antifriz kullanımı tavsiye ediliyor. Karışım yaparken sert sulardan kaçınılması gerekiyor. Çünkü sert sular antifrizin içindeki koruyucu katıkların etkisini azaltıyor. Bu nedenle musluk suyu yerine yumuşatılmış ve distile edilmiş su kullanılması tavsiye ediliyor.
"Antifriz eklenmesi veya değiştirilmesine bomometre ile ölçüm yapıldıktan sonra karar verilmelidir" düşüncesi de antifriz kullanımında yanlış bir bilgi. Bomometre cihazı, sadece karışımdaki etilen glikol miktarını ölçer.
Formülündeki koruyucuların durumu hakkında bilgi vermez. Dolayısıyla, antifrizin soğutma sistemini koruma gücünü ölçemez.
Antifirizler farklı olabilir
Antifriz değişiminin yılda bir defa yapılması gerekiyor. Ancak bu konuda en doğrusu, araç üreticisinin tavsiyesini dinlemektir.
"Bütün antifrizler birbirlerinin aynısı" olduğu görüşü de yanlış bilinenler arasında yer alıyor. Çünkü, piyasadaki antifriz ürünleri arasında büyük oranda kalite farkı vardır. OAT (organik asit teknolojisi) ile üretilen antifrizler içeriğindeki katıkların kimyasal özellikleri sayesinde hem daha uzun ömürlüdürler hem de aşınmaya karşı daha iyi koruma sağlarlar. Genel maksatlı antifrizler normalde yılda bir defa, ekleme yapılmadan değiştirilir. Gelişmiş antifrizler ise daha uzun ömürlü olduklarından 3 yıla kadar kullanılabilmektedir.
|
Hayat Kurtaran Teknikler
Otomobil kullanırken meydana gelebilecek ciddi olaylara karşı uyulması gereken basit teknikler hayat kurtarıyor
Otomobil kullanmanın inceliklerini anlatan uzmanlar, yüksek hızla seyreden araçlarda ön camın kırılması, lastiğin patlaması ve araçta yangın çıkması gibi ciddi tehlike yaratan durumlarda sürücünün soğukkanlı davranmasını öneriyor.
Cam kırılması
Uzmanlar, özellikle süratli hareket eden araçlarda ön camın kırılması halinde, sürücülerin nasıl hareket etmesi gerektiğiyle ilgili olarak şunları öneriyor:
"Aynalardan yararlanarak aracınızı yolun sağ tarafına park edin. Flaşörleri açın ve dikkatlice dışarı çıkın. Aracın cama yakın olan kalorifer ve havalandırma deliklerine gazete kağıdı veya bez parçası koyarak, cam parçacıklarının bu kısımlara düşmelerini önleyin. Sonra krikonun arka kısmı ile camı içeriden dışarı doğru kırın. Cam lastiğini dikkatlice çıkarıp temizledikten sonra, yeniden kullanılabileceği için bagaja koyun. Gazete kağıdına birikmiş cam parçalarını bir naylon torba içine koyun ve en yakın çöp bidonuna atın. Öylece en yakın cam tamircisine kadar gidin."
Lastik patladığında
Patlayan, arka lastiklerden biriyse, arabanın arkasının sağa veya sola doğru kaymaya başlayacağını belirten uzmanlar, ön lastiklerden biri patlamışsa, mümkün olduğu kadar fren yapmamaya çalışılması gerektiğini bildiriyor. Ön lastiklerden biri patladığı zaman, aracın, lastiğin patladığı yöne doğru kuvvetlice çekildiğini vurgulayan uzmanlar, bu durumda direksiyonla, aracın düz bir doğrultuda tutulmaya çalışılması ve yavaş frenleme ile durmasının sağlanması gerektiğini kaydediyor.
Uzmanlar ayrıca, taşmış dereler, nehirler veya büyük su birikintilerinin içinden geçerken, aracın hızının kesilmesi gerektiğini hatırlatıyor. Mütevazı bir aile otomobilinin, 25-30 santimlik su birikintisinden geçebilecek yetenekte olduğunu söyleyen uzmanlar, bu noktanın üstüne su geldiği takdirde, su damlacıklarını kuvvetli bir sprey gibi motorun üstüne püskürdüğünü, bu su bombardımanının da, bujilerin ve distribütörün ıslanmasına sebep olarak aracın stop etmesine yol açtığını belirtiyor.
Araçlarda yangın
Araçlardaki yangının önüne geçilmezse, büyük bir facianın meydana gelebileceği uyarısında bulunan uzmanlar, buharlaşmış benzinin tutuşarak deponun alev almasına sebep olduğunu bildiriyor. Bir süre sonra da aracın infilak edebileceğini kaydeden uzmanlar, "Araçta duman tespit edildiği an araç durdurulmalı. Sonra anahtar üzerinde kontak kapatılmalı. Direksiyonun kilitlenmemesine dikkat edilmeli. Aksi halde, gerektiği takdirde aracın itilmesi mümkün olmaz. Bütün yolcular dikkatlice dışarı alınmalı. Motor kaputu kısmi olarak açılmalı. Böylece alevlerin büyümesi önlenmiş olur. İmkan varsa akü kutup başı sökülmeli.
Yangın söndürücü varsa kullanılmalı, yoksa, battaniye veya oto kılıfından yararlanılmalı. Bu örtüler, alevlerin oksijen alıp büyümesini önleyecektir" tavsiyesinde bulunuyor.
Kayma esnasında
Uzmanlar, aracıyla yokuş çıkarken geriye doğru kaymaya başlayan sürücülere de şu önerilerde bulunuyor:
"Ayağınızı yavaş yavaş gaz pedalından çekin ve zemine tutunma sağlanınca yavaş yavaş tekrar basın. Kayarken savrulmayı engellemek için direksiyonunuzu kayma yönüne doğru çevirin, kesinlikle tekerleklerin kızaklamasına sebep olacak şekilde frene basmayın. Unutmayın, dönmeyen ön tekerleklere yön verilemez. Eğer kızakladıysanız, hemen fren basıncını azaltın ve tekerleklerin dönmesini sağlayın ama, sakın ayağınızı frenden tam olarak çekmeyin (ABS varsa sonuna kadar basmak gereklidir). Gaza gereğinden fazla basmışsanız ayağınızı gazdan çekin, frene çok bastıysanız frendeki basıncı azaltın, direksiyonu sert şekilde
çevirmişseniz direksiyonu yumuşatın, ayağınızı debriyajdan sert çekmişseniz tekrar debriyaja basın."
|
Akü Hakkında
Akü suyunu ve terminallerin durumunu sık sık kontrol etmek akünün ömrünü uzatır.
Klima en fazla yaz mevsiminde kullanıldığı için, akü seviyesini düzenli olarak kontrol etmenizi tavsiye ederiz.
- Arka rezistans çok akım çeker, lütfen arka cam temiz olduğunda rezistansı kapatınız.
- Motor çalışmıyorken arka cam rezistansını, elektrikli camları, açılır tavanı ve farları kullanmaktan mümkün olduğunca kaçınınız.
- Akü terminalleri üzerinde beyaz renkli korozyon meydana geldiyse bunu ılık suyla çıkarabilirsiniz. Terminaller kuruduktan sonra gres sürülürse korozyona karşı daha etkin bir koruma sağlanmış olur.
- Akü sülfirik asikt içerir ve son derece aşındırıcı ve zehirlidir. Akünün bakımını kendiniz yapıyorsanız lütfen bakıma başlamadan önce kullanıcı el kitabını okuyunuz.
|
Fren Sistemi
Rampa inerken vitesi küçülterek yada ayağınızı gaz pedalından çekerek motor freni yapmak sureti ile frenleri takviye edebilirsiniz.
- Su birikintisinden geçtikten sonra lütfen fren pedalına hafifçe basarak frenlerin normal çalışıp çalışmadığını kontrol ediniz. Eğer frenler normal çalışmıyorsa, normal çalışıncaya kadar fren pedalına hafifçe ve sık sık basınız.
- Fren hidrolği seviyesi düşmüşse , bunun nedeni fren sistemindeki kaçaklar yada fren balatalarının aşırı aşınmış olması olabilir. Bu gibi durumlarda eksilen hidroliği tamamlamak yerine sistemde kaçak olup olmadığı ve ren balatalarının aşınma seviyesi kontrol edilmelidir. En kısa zamanda yetkili bir servise başvurunuz.
- ABS; Tekerleklerin kilitlenmesini önleyen fren sistemi, her türlü yol şartlarında (mıcır, taş, asfalt v.b.) ve hava koşullarında (yağmurlu, karlı v.s.) sert fren yapıldığında tekerleklerin kilitlenmesini ve kaymasını önleyerek direksiyon hakimiyetini kaybetmemenizi sağlar.
- Aracınızı çalıştırdığınızda gösterge panelindeki ABS ışığınızın kendi iç sistemini kontrol ettikten birkaç saniye sonra sönmesi gerekir. Eğer ışık sönmüyorsa ABS sisteminizde bir sorun var demektir. ABS fren sistemi ile aracınızın normal freni birbirinden bağımsız çalışır. Yani ABS devre dışı olsa bile normal fren sisteminiz devrededir.
|
Motorunuz Çalışmazsa
Kontak anahtarını çevirdiğinizde duyulan sese bağlı olarak motorun çalışmamasının iki nedeni olabilir.
Kaputun altından buhar yada su fışkırıyorsa ve soğutma fanı çalışmıyorsa:
1.DURUM:Motordan hiç ses gelmiyor
2.DURUM:Marş Motorunun çalıştığı duyuluyor
1.DURUM: Motordan hiç ses gelmiyor
- Yetkili servislerde aracınız için kodlanmış olan orijinal anahtarı kullandığınızdan emin olunuz. (Immobilizerli modelde)
- Vites kolu Parkta yada Boşta olmalıdır (Otomatik Şanzumanlı Modellerde)
- Kontak anahtarını konumuna getiriniz ve farları yakarak parlaklıklarını kontrol ediniz. Eğer farlar az yanıyorsa veya hiç yanmıyorsa akü boşalmıştır.
- Farları açınız ve kontak anahtarını konumuna getiriniz. Eğer farların parlaklığı azalmazsa, aküde sorun yoktur. Kontak anahtarı ve marş motoruna ait sigortayı yada elektrik devresini kontrol ediniz. (Kullanıcı el ktabınıza uygun olarak)
- Farları açın ve kontak anahtarını START(III) konumuna getiriniz. Eğer farların parlaklığı önemli ölçüde azalırsa yada farlar sönerse akü boşalmıştır yada akü kablolarında bir hata vardır.
2. DURUM : Marş motorunun çalıştığı duyuluyor
- Benzin var mı?
- Elektrik sisteminde bir arıza olabilir, kullanıcı el kitabına uygun olarak bütün sigortaları kontrol ediniz.
|
Uzun Sürüş Öncesi
Lastiklerin havasını kontrol edin
Yedek lastiğinizi kontrol edin
Lastik diş derinliklerine bakın
Rot-Balans ayarlarınızı kontrol ettirin
Frenleri kontrol ettirin
Radyatördeki antifiriz miktarını ölçtürün
Silecek lastiklerine bakın
Silecek suyunu tamamlayın
Motor yağını kontrol edin
Elektirik aksamını kontrol edin(uzun/kısa far; sinyaller; stop lambaları; park/gabari)
Araç altına mutlaka göz atın. Yağ ve su kaçağı varmı kontrol edin.
|
Yakıt Tasarrufu
Gaz pedalına sonuna kadar basmadan da hızlı gidilebilir. Bunun için otomobili fazla zorlamadan hızlandırmak ve hızı korumaya çalışmak yeterlidir. Otomobiliniz enjeksiyonlu ise yokuş aşağı inerken gaza basmayın. Bu sistemler motor çalışır durumda ve araç viteste iken ayak gazdan çekildiğinde yakıt akışını kestiği için hiç yakıt tüketmez. Ancak yokuş aşağı inerken kesinlikle vitesi boşa atmayın ve kontağı kapatmayın. Kontak kapatıldığında fren sistemi çalışmadığı için yapılacak birkaç santilitrelik benzin tasarrufuna karşılık ciddi kazalarla karşı karşıya kalınabilir.
Yokuş çıkarken az yakıt tüketmek için yüksek viteste tam gaz yapmaktansa daha düşük viteste yarım, hatta çeyrek gaz yapmak daha doğru olur. 90km'den sonraki her 1 km artış yakıt tüketimini %1 oranında arttırır. Saatte 120 km hızla giden bir araç 80 km hızla giden bir araca göre %25 daha fazla yakıt tüketir. Yakıt tüketimini arttıran yüksek devirli sürüşten kaçınınız; ancak az yakıt tüketmek için çok düşük devirlerde kullanılan bir otomobilin motoru daha çabuk yıpranır. Bu da yakıt tüketimini azaltarak yapılan tasarrufun tamir ve yedek parçaya verilmesine neden olur. Bu sebeple aracınızı optimum devirde kullanın.
|
|
|